Günümüzde öyle bir aşamaya gelindi ki eskisinden daha farklı ve daha güçlü bireyler olmaya çalışıyoruz. Bu sayede yeni dünyaya ayak uyduracağımıza ve zorlukları kendimize karşı verdiğimiz mücadeleyle aşacağımıza inanıyoruz.
Çocuklarımız ve gençlerimiz oluşan bu yeni sistemin
içerisinde gerek aileden gerekse yakın çevresinden aldığı tepkiler neticesinde
davranış geliştiriyorlar:
·
“Daha fazla çalışmalıyım.”
·
“En iyisi ben olmalıyım.”
·
“Mükemmele ulaşmalıyım.”
Çünkü toplum, herkesin daha fazlasını istediği bir ortamda
çocukların da sınırlı sayıda yerleştirilmiş koltuklardan birini kapmasını
istiyor. Küçük yaşı ve yaşaması gereken onca anı göz ardı ediliyor ve yarışma
hırsının temelden başlaması gerektiğini savunuyorlar.
Bizzat şahit olduğum bir durum çocuklarımızın geçirdiği
değişimlere çarpıcı bir örnek oldu. Okuldan geldiği gibi evi inleterek ağlayan
bir çocuk düşünün. O halini görünce akla gelen ilk şey canı acıdığı için bu
tepkiyi verdiği olmuştu. Fakat çok geçmeden o gün, okul çıkışlarında gittiği
etüt merkezinde deneme olduklarını (ki çocuk 3.sınıfa gidiyor) ve deneme
sonucunda ikinci olduğunu öğrendiği için ağladığını fark ettim. O yaşta yarışa
sokulmak bir kenara bu çocuğun ikinci olmayı kötü bir sonuç olarak
nitelendirmesinin verdiği ağırlığı düşünün.
Başarı nedir? On kişinin katıldığı bir yarışmada birinci
olmak bir başarıysa geçen yıl dokuzuncu iken bu yıl beşinci olmak da bir başarı
sayılmaz mı? Çabalamak elbet sonuç verecek bir performanstır. Sadece belki de beklediğiniz
o an doğru an değildir.
Eğer çocuklarımızın hırs mahkumu olup hayatı boyunca “en
iyi” ye ulaşmaya çalışan bireyler olmasını değil de küçük şeylerden haz aldığı
için hayat boyu mutluluğu yakalayabilecek bireyler olmasını istiyorsanız onlara
gerçek başarının verdikleri emekte, okudukları kitaplarda, sokakta bile olsa
öğrendikleri derslerde, kendileri için yaptıkları küçük sürprizlerde olduğunu
sıkça hatırlatın. Hatırlatın ki henüz küçük yaşlarda edindikleri yanlış bilgilerle
ömür boyu mücadele etmek zorunda kalmasınlar.
Mutlu kalın.
Psiket..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder