8 Mart 2020 Pazar

AMNEZİ TEMALI DİZİ ÖNERİSİ


    İzlerken sizi gerim gerim gerecek; ama bir o kadar da merak uyandıracak bir psikolojik gerilim dizisi önerisinde bulunacağım. Dizinin psikolojik teması“amnezi” üzerine kurulmuş ve aslında yaşanan tüm olaylar bu tema etrafında gelişiyor. Ancak tüm olay bu kısır döngü içerisinde dolaşmıyor, izlerken sizi Freud’ dan tutun da Alzheimer hastalığına kadar pek çok psikolojik terim ile karşılaştırıyor ve bu alanda ilgi sahibi olan veya olmayan herkesi ekrana kilitlemeyi başarıyor.
    Belçika-Almanya ortak yapımı olan dizi 2017 yılında tek sezon olarak yayımlanmış ve Belçika’ nın küçük bir kasabasında çekimleri tamamlanmış olup daha sonraları Netflix tarafından da yayın hakları satın alınmıştır.
                Dizinin konusuna gelelim.. Annemie D’Haeze, namı-diğer Mie, bir akıl hastanesinde kayıp bir kişinin soruşturmasına dahil olmasıyla bizi hikayesinin içine alıyor ve soruşturma ilerledikçe Mie’ nin geçmiş hayatı ile ailesi ve yakın çevresini tanımaya başlıyoruz. Olaylar Thomas De Geest adlı bir gencin kaybolmasının 3 ay öncesinden günümüze doğru geçiş sahneleriyle anlatılıyor. Annemie D’Haeze, çok başarılı bir müzikal sanatçısı iken geçirdiği kaza sonucu aldığı beyin hasarı sebebiyle ileriye dönük amnezi başlar. Yani geçmişte yaşadıklarını herkes kadar hatırlayabilirken kaza sonrası yaşadıklarını kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe aktaramaz. Yakın zamanda yaşanan olayları unutması sebebiyle yanında resim ve notlarla dolu defterini taşır ve her yere not almaya başlar. Ailesi Mie’ nin yaşamını rahat bir şekilde sürdürebilmesini sağlamak için pek çok güvenlik önlemi almaktadır.
    Mie eşi ve kızı ile birlikte yaşamını sürdürmeye çalışırken evlerinde çıkan yangın sonucunda dedesinin şehir dışındaki eski evine taşınırlar. Annesi Rita her ihtiyacı olduğunda Mie’ ye yardım eli uzatmaktan çekinmez. Ancak babası eski bir nörolog olmasına rağmen Alzheimer hastasıdır ve Mie’ yi ve kardeşini zaman zaman tanımamaktadır.
                Thomas De Geest, atık maddelerin depolandığı bir geri dönüşüm merkezinde çalışmaktadır ve Mie’ yle taşınma sonrası geri dönüşüm merkezinde tanışırlar. Mie, kendini yalnız ve hapsedilmiş hissettiği yeni dünyasının içine samimiyetiyle onu kendine çeken yeni bir dost edinmiştir ve Thomas ile sık sık görüşmeye başlar. Ancak Thomas bir süre sonra kaybolur ve Mie onu son gören kişi olarak artık hatırlamadığı birinin soruşturmasına katılmak ve olanları çözmek için hafızasını zorlamak zorunda kalır.
                Mie’ nin soruşturmasında ise iki önemli isim vardır: dedektif ve terapist. Soruşturmasının başında emekliliğine az bir zaman kalan dedektif vardır ve Mie’ nin hafızasını canlandırmak için elinden geleni yapmaya hazırdır. Mie’ nin terapisti Dr. Mommaerts ise ona her daim kucak açan ve rahatlamasını sağlamaya çalışan yapısıyla Mie’ ye destek olmaktadır; ancak Mie yaşadıklarından sonra her ikisine de güvenmemektedir.
                Son olarak dizi her bölümünde geçmişten bir sırrı açığa çıkardığından heyecanı ve gerilimi her daim yüksekte tutuyor. Merak içinde olacakları izlerken tahmin yeteneklerinizi konuşturmaya ihtiyaç duyabilirsiniz! Yalnızca bölümlerin ağır bir tonda ilerlediğini belirtmekte fayda var; ancak bu tür dizileri izlemeyi seviyorsanız her bir dakikasını doya doya izleyeceğinize eminim.
                Dizinin Adı: Tabula Rasa
                Yönetmen: Kaat Beels, Jonas Govaerts
    Oyuncular: Veerle Baetens, Stijn Van Opstal, Jeroen Perceval, Cecile Enthoven, Hilde Van Mieghem, Gene Bervoets, Natali Broods
    Süre: 60 Dakika
    Ülke: Belçika
    Bölüm Sayısı: 9 Bölüm (1 Sezon)
    NOT: Dizinin ikonik adı konusuna göre oldukça iyi düşünülmüş; John Locke’ un “Tabula Rosa” yani boş levha öğretisine gönderme olarak seçilmiş. Daha fazla bilgi için diziyi izlemeden boş levhayı araştırmanız tavsiye edilir.

4 Mart 2020 Çarşamba

NEDEN UZMANA BAŞVURMALIYIM?


 

 Günlük hayatta kendimize, ailemize veya yakın çevremize dair pek çok sorunla karşılaşıyoruz. Sorunları çözme noktasında başvurduğumuz ilk mercii de yakın arkadaşlarımız oluyor. Çünkü sıkıntılı anda destek almak hepimizin içinde yer etmiş ilk çözüm yoludur.
Bazen en ufak bir onay veya etkili bir söz sorunumuzu ortadan kaldırmaya yetiyor. Çünkü nispeten daha basit meselelerimiz için ihtiyacımız olan şey budur. Ancak bazen öyle durumlarla karşılaşırız ki işin içinden çıkamaz hale geliriz. En yakın arkadaşlarımızın verdiği destek mesajları da sıkıntılarımızı gidermeye yetmez. Böyle durumlarda atılması gereken en önemli adım ruh sağlığı alanında çalışan bir uzmana danışmaktır. Bu işin eğitimini almış kişiler size arkadaşlarınızın verdiği tavsiyelerden daha fazlasını verir. Uzmandan yardım almak sorunları geçici yoldan halletmekten ziyade hayat boyu sağlıklı bir birey olmanıza yardımcı olur.
   Gelelim ruh sağlığı çalışanlarına… Psikiyatristler, psikologlar, psikolojik danışmanlar, sosyal hizmet uzmanları… Günümüzde sorunlarınızı aşmanıza yardımcı olmak üzere eğitim almış pek çok ruh sağlığı çalışanı var. Ancak ülkemizde ne yazık ki bu tür uzmanlardan yardım isteme oranı oldukça düşük. Oysaki modern dünyanın getirdiği stres ve buhranla tek başınıza mücadele etmek zorunda değilsiniz. Size yardımcı olabilmek için yetişmiş hatta bunun üstüne çeşitli eğitimler almaya devam eden pek çok çalışan sizleri bekliyor. 
   Yaşadıkları karşısında uzmanlara başvuran insanlar da var elbet. Ancak bu grubun içinde azımsanmayacak bir çoğunluk var ki işte belki de en tehlikeli sonuçlar buradan çıkıyor.
“BAŞVURACAĞINIZ UZMANI ARAŞTIRIN”
   Kulaktan dolma bilgiler ve tavsiyeler üzerine birilerinden yardım almak demek bu alanda lisans eğitimi almış kişileri hiçe saymak demektir. Psikoloji dünyası öyle bir deryadır ki biraz bilgi toplayan kişiler dahi kendini uzman zannediyor. Sadece psikoloji kitaplarını okumak ve yeterince bilgi sahibi olduğunu düşünmek bu alanda uzman olmak demek değildir. O yüzden başvuracağınız kişinin öncelikle LİSANS bilgilerini sorgulamanızda fayda vardır. Aksi takdirde tek derdi para kazanmak olan kişilerin tuzağına düşebilirsiniz.
Son olarak parantez açmak istediğim konu “pedagog” meselesi. Üniversitelerin pedagoji bölümü kapanalı yıllar oldu. Yani şu an böyle bir mezun veren okul yok. Ancak bu mesleği –tam olarak olmasa da- karşılayan meslek psikolojik danışmanlıktır. Adliyelerde çalışan psikolojik danışmanların unvanı “pedagog” tur. Dolayısıyla çocuğu ilgilendiren herhangi bir bölümden mezun kişiler pedagog değildir. Lütfen bu ayrıma da dikkat ediniz. Ayrıca bu bölümden mezun olmak demek iyi bir pedagog olmak demek değildir. Çocuk psikolojisi üzerine eğitimler almak veya yüksek lisans yapmak daha kaliteli bir hizmet sunmak için gereklidir.
   Kendinize bir iyilik yapın ve gerçek bir uzmana danışın.
   Sağlıkla kalın.
   Psiket..

NORMALLEŞME PSİKOLOJİSİ

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de görülmeye başlanan Covid-19 nam-ı diğer Koronavirüs artık adının anıldığı yerde hüznü çağrıştırmakta...