İzlerken sizi gerim gerim gerecek; ama bir o kadar da merak uyandıracak bir psikolojik gerilim dizisi önerisinde bulunacağım. Dizinin psikolojik teması“amnezi” üzerine kurulmuş ve aslında yaşanan tüm olaylar bu tema
etrafında gelişiyor. Ancak tüm olay bu kısır döngü içerisinde dolaşmıyor,
izlerken sizi Freud’ dan tutun da Alzheimer hastalığına kadar pek çok
psikolojik terim ile karşılaştırıyor ve bu alanda ilgi sahibi olan veya olmayan
herkesi ekrana kilitlemeyi başarıyor.
Belçika-Almanya ortak yapımı olan
dizi 2017 yılında tek sezon olarak yayımlanmış ve Belçika’ nın küçük bir
kasabasında çekimleri tamamlanmış olup daha sonraları Netflix tarafından da
yayın hakları satın alınmıştır.
Dizinin
konusuna gelelim.. Annemie D’Haeze, namı-diğer Mie, bir akıl hastanesinde kayıp
bir kişinin soruşturmasına dahil olmasıyla bizi hikayesinin içine alıyor ve
soruşturma ilerledikçe Mie’ nin geçmiş hayatı ile ailesi ve yakın çevresini
tanımaya başlıyoruz. Olaylar Thomas De Geest adlı bir gencin kaybolmasının 3 ay
öncesinden günümüze doğru geçiş sahneleriyle anlatılıyor. Annemie D’Haeze, çok
başarılı bir müzikal sanatçısı iken geçirdiği kaza sonucu aldığı beyin hasarı
sebebiyle ileriye dönük amnezi başlar. Yani geçmişte yaşadıklarını herkes kadar
hatırlayabilirken kaza sonrası yaşadıklarını kısa süreli bellekten uzun süreli
belleğe aktaramaz. Yakın zamanda yaşanan olayları unutması sebebiyle yanında
resim ve notlarla dolu defterini taşır ve her yere not almaya başlar. Ailesi
Mie’ nin yaşamını rahat bir şekilde sürdürebilmesini sağlamak için pek çok
güvenlik önlemi almaktadır.
Mie eşi ve kızı ile birlikte
yaşamını sürdürmeye çalışırken evlerinde çıkan yangın sonucunda dedesinin şehir
dışındaki eski evine taşınırlar. Annesi Rita her ihtiyacı olduğunda Mie’ ye
yardım eli uzatmaktan çekinmez. Ancak babası eski bir nörolog olmasına rağmen
Alzheimer hastasıdır ve Mie’ yi ve kardeşini zaman zaman tanımamaktadır.
Thomas
De Geest, atık maddelerin depolandığı bir geri dönüşüm merkezinde çalışmaktadır
ve Mie’ yle taşınma sonrası geri dönüşüm merkezinde tanışırlar. Mie, kendini
yalnız ve hapsedilmiş hissettiği yeni dünyasının içine samimiyetiyle onu
kendine çeken yeni bir dost edinmiştir ve Thomas ile sık sık görüşmeye başlar.
Ancak Thomas bir süre sonra kaybolur ve Mie onu son gören kişi olarak artık
hatırlamadığı birinin soruşturmasına katılmak ve olanları çözmek için hafızasını
zorlamak zorunda kalır.
Mie’ nin
soruşturmasında ise iki önemli isim vardır: dedektif ve terapist.
Soruşturmasının başında emekliliğine az bir zaman kalan dedektif vardır ve Mie’
nin hafızasını canlandırmak için elinden geleni yapmaya hazırdır. Mie’ nin
terapisti Dr. Mommaerts ise ona her daim kucak açan ve rahatlamasını sağlamaya
çalışan yapısıyla Mie’ ye destek olmaktadır; ancak Mie yaşadıklarından sonra
her ikisine de güvenmemektedir.
Son
olarak dizi her bölümünde geçmişten bir sırrı açığa çıkardığından heyecanı ve
gerilimi her daim yüksekte tutuyor. Merak içinde olacakları izlerken tahmin
yeteneklerinizi konuşturmaya ihtiyaç duyabilirsiniz! Yalnızca bölümlerin ağır
bir tonda ilerlediğini belirtmekte fayda var; ancak bu tür dizileri izlemeyi
seviyorsanız her bir dakikasını doya doya izleyeceğinize eminim.
Dizinin Adı: Tabula Rasa
Yönetmen: Kaat Beels, Jonas Govaerts
Oyuncular: Veerle Baetens, Stijn Van Opstal, Jeroen Perceval,
Cecile Enthoven, Hilde Van Mieghem, Gene Bervoets, Natali Broods
Süre: 60 Dakika
Ülke: Belçika
Bölüm Sayısı: 9 Bölüm (1 Sezon)
NOT: Dizinin ikonik adı konusuna göre oldukça iyi düşünülmüş; John
Locke’ un “Tabula Rosa” yani boş
levha öğretisine gönderme olarak seçilmiş. Daha fazla bilgi için diziyi
izlemeden boş levhayı araştırmanız tavsiye edilir.