21 Ekim 2018 Pazar

ÜNLÜ SANATÇILARIN İNTİHARLARI VE RİSK GRUPLARI

   
İntihar olgusu hemen hepimiz için üzücü bir neticeyken ölen kişinin genç oluşu üzüntümüzü bir miktar daha arttırıyor. Hele bir de milyonları peşinden sürükleyen bir sanatçı söz konusu ise işin rengi tamamen değişiyor. Bu noktada olaya medya dahil oluyor ve kafaları karıştıran bir süreç başlıyor. Önce "Acaba gerçekten öldü mü?" haberleri ile halkın merak duygusu arttırılıyor ve küçük de olsa bir umut ışığı yakalamış hayranlar için kısa bir bekleyiş dönemi başlıyor. Ardından sanatçının ölümü konusunda çeşitli teoriler ortaya atılıyor. Ancak bütün bunların sonunda nihai gerçek ile yüzleşiliyor ve kaybı tüm dünya kabullenmek zorunda kalıyor.
     Sanatçı intiharları gündemimize yeni düşen bir konu değil. Geçmişten günümüze pek çok kez ünlü isimlerin yaşamına son veriş hikayelerine tanık olduk. İntiharın pek çok sebebi olması bir yana ünlülerin medyaya yansıyan sebeplerine bakıldığında bir çoğunun ortak yönünün kendi döneminde yaşadığı sorunlar sebebiyle ağır depresyon geçirmesi olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte acaba kaç tanesi "Bir uzman yardımı alarak problemlerini aşmaya çalışmıştır?" sorusuna yanıt arandığında hemen hemen hiçbirinin böylesi bir adım atmadığı sonucuna ulaşılıyor. Bunun yanı sıra kalabalık bir çevreye sahip olabilecek bu kişilerin bunca sıkıntı ile boğuşurken etrafındaki hiç kimsenin bu duruma müdahale etmemesi de oldukça ilginç.
     İntihar konusu olan kişi Türkiye'ye ister dünyaya mal olmuş biri olsun sonuçta özellikle psikolojik danışmanları ilgilendiren oldukça önemli bir mesele ortaya çıkıyor. Özellikle genç sanatçıların etkisi altında olan "okul çağındaki çocuklar ve ergenler" bu türden intiharların sonucunda en büyük risk grubunu oluşturuyorlar. Etkilenme işini doruklarında yaşayan bu gruplar, sevdikleri sanatçının kaybı için büyük üzüntü duymaya başlıyor. Yas dönemi birine sevgiyle bağlanan herkes için normal ama bu dönemi atlatamayıp depresif bir ruh hali içine giren kişilerin, müdahale edilmediği sürece olumsuz sonuçlara sürüklenmesi kaçınılmaz bir hal alıyor.
     Son olarak geçtiğimiz yıl dünyaca ünlü rock grubu Linkin Park' ın solisti Chester Bennington' ın ölümü ile gündeme gelen intihar konusu, okullardaki krize müdahale ekibi tarafından ne gibi çalışmalarla işleniyor bilmiyorum; ama eğer masaya yatırılmayan bir konuysa kesinlikle üzerinde çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Zira öğrencilerini az çok tanıyan öğretmenler ve psikolojik danışmanlar, intihar olayı sonucu öğrencilerin ne kadar etkilendiğini ve ne tür değişimler yaşadıklarını elbette fark edeceklerdir. Tabi eğer yaz tatili gibi okuldan uzun zaman uzak kalınan bir süre zarfında bu olay yaşanmışsa o zaman da ailelere büyük bir sorumluluk düşecektir. Çünkü o dönemde çocukla birinci dereceden iletişim kuran kişiler en başta ailelerdir. Bunun dışında okul çağını geçmiş bir yetişkin de bu türden bir kayıp için derin bir üzüntü duyabilir ve bu durumu atlatmakta zorlanabilir. Bu aşamada yine kişinin ailesi ve yakın çevresi destek olmalıdır. Her zaman altını çizdiğim konuyu bir kez daha söylemek gerekirse de bu tür üstesinden gelinemeyen durumlarda kesinlikle LİSANS mezunu uzmanlardan yardım alınması gerekmektedir.
    Sözün özü, hayatımızdaki pek çok üzücü meseleden biri olan sanatçı intiharları geniş bir kitleyi etkisi altına aldığından diğer konular arasından sıyrılıp öne çıkıyor. yaşanması durumunda da oldukça ciddi tedbirler gerektiriyor. Özellikle psikolojik danışmanların bu konu üzerinde duracağına ve yapılması gerekenleri titizlikle yapacağına inanıyorum.
     Esenle kalın.
     Psiket..

2 yorum:

  1. Ben bir ünlü değilim, Ergende değilim, fakat intihar etmek istedim hemde çok ciddi bir şekilde, tesadüf eseri bu intiharı başaramadım. Sila.ımı doldurup beynimde bir delik açmasını istememin sebebi biraz farklıydı ailesel galiba buna birazda dış etkenler eklenince baskılara değişik bir şekilde müdahale etmek istedim sanırım. İntiharımın bana acımasız davranan sevdiklerimin en içten şekilde cezalandırmak olduğu düşüncesi nasıl olduda bana geldi ben bilmiyorum. Gözümün önüne geldikçe eror veriyorum harbiden. Bu konuyu araştırdığımda bu şekilde annesini cezalandıran bir gencin hikayesini dinledim. Yatağına uzanıp kapının açılmasına düzenek kurup tüfeği kafasına getiren genç annesi içeri girdiğinde onun elinden kendi yaşamına son vermesi beni çok üzdü yazarken bile zorlandım açıkcası, Piskolojik destek vesayresi bazen anlık kararların alınmasından sonrasına kalan işlemler olduğu için geç kalınmış bir bakış açısı olarak yetersiz diyorum. Şimdi iyiyim bir şeyi severken 2 kez seviyorum çünkü sen yoktun bu sana hediye diyorum bir kez daha sev sen yoktun şimdi varsın bir daha sev bunu göremiyecektin ama görüyorsun bir kez daha sev diyorum . İntiharları anlamak için kişinin içinde ki hayat hikayesini görmeyi bilmek gerekir derim. Sonuçta zevkine intihar edecek olabileceğini düşünmüyorum varsa da yalnışlıkla yapar. Kalın sağlıcakla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burada “ünlü sanatçıların intiharı” konusu çok büyük kitleleri etkilemesi açısından ele aldığım bir konuydu. Yani bu durum, ünlüler intihar edince konu daha ciddidir; ama normal bir insanın intiharı o kadar da ciddiye alınmaz anlamında bir mesele değil. Tabi ki her olay kendi içinde özeldir. O kişi ne yaşadı da bu sonuca geldi, intihar kararına neler etki etti gibi soruların cevabı asla aynı cevaplardan oluşmayacaktır. Fakat kişi intihara yönelene kadar aslında çok kez mesaj vermiş olur. İstisnai olarak intihar edene kadar iyi durumda olduğu söylenenler için bile “fark edilmediğini” düşünüyorum. Dolayısıyla önce fark edilecek sonrasında ise psikolojik desteğin gücüne inanıyorum. Kendisini yalnız hissetmiş veya problemlerini aşamayacağını düşünmüş olabilir. Zaten bu noktada ruh sağlığı çalışanları oyuna dahil oluyor. Ama tek başına bir ruh sağlığı çalışanı intihara meyilli herkesi çekip çıkaramaz. Öncelikle yakın çevrenin yardımı çok önemlidir. Fikirlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.

      Sil

NORMALLEŞME PSİKOLOJİSİ

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de görülmeye başlanan Covid-19 nam-ı diğer Koronavirüs artık adının anıldığı yerde hüznü çağrıştırmakta...