4 Ekim 2018 Perşembe

PEDOFİLİ NEDİR?


Ünlü bir televizyon programında gündeme gelmesiyle birlikte tekrar konuşulmaya başlanan pedofili konusu aslında hep var olması sebebiyle hiç unutulmaması gereken bir konudur. Ülkemizde ve tüm dünyada çocukların risk grubunu oluşturduğu bu durum ne yazık ki onların korumakla yükümlü ailelerin pek çoğu tarafından yeterince bilinmemekte ve bu sebeple de çevredeki olası tehlikeler fark edilememektedir.
Pedofili, en az 6 aydır süregelen ve ergenlik çağına girmemiş çocuklara karşı duyulan cinsel isteği ifade eder. Bu istek çocuğa kıyafetlerini çıkarttırıp bundan haz duyma şeklinde fiziksel temas gerektirmeyen şekilde olabileceği gibi taciz ve tecavüze varan şekillerde de kendini göstermektedir. Bu durumda saldırıya uğrayan kişiler çocuklar olduğu için önlemler de üst düzeyde olmalıdır. Zira çocuklar, kandırılması en kolay grubun içerisinde yer almaktadır. Şeker, çikolata veya hayvan sevgisi gibi zaaflarına kapılıp pedofilik vakalara kurban gidebilmektedirler.
Pedofili üzerine yapılan araştırmalar pek çok ilginç gerçeği ortaya koymaktadır. Örneğin, pedofili konusunda sayı çoğunluğu erkeklerde olsa da çocuklara en büyük zararı kadınların verdiği gerçeği, annelik duygusunu yaşamış veya yaşayabilecek olan kişilere olan bakış açımızı sorgulatacak derecededir. Bunun dışında genellikle genç erkeklerin çocuklara karşı bu türden hislere sahip olabileceği düşünülse de araştırma sonuçları 40-70 yaş grubundakilerin çoğunluğu oluşturduğunu gösteriyor. Yine bu gruptaki pek çok kişi ailesine karşı ilgisiz tavırlar sergilemesiyle dikkat çekiyor.
Pedofilinin kaynağı üzerine yapılan çalışmalarda en büyük etkenin kişinin küçüklüğünde yaşamış olduğu ve çoğunlukla tecavüz vakasıyla paralellik gösteren travmatik bir yaşantı olduğu görülüyor. Hatta kişi, bu yaşantının açtığı yaraları kapatmak için bir çocuğu kullanarak üstünlük çabası sağlıyor ve böylelikle kendi yaşantısında güçlü kişi konumuna yükseliyor. Travmanın yanı sıra yine küçüklük yaşantısında ailevi problemlerle karşılaşmış ve bunları aşmakta sıkıntı çekmiş kişilerin de pedofili vakalarına sebep olduğu biliniyor. Ayrıca pedofili, süreklilik gösteren bir durum olduğu için obsesif-kompulsif bir yana sahip rahatsızlık olarak da gösteriliyor.
Pedofili vakasında boy gösteren kişilerin genellikle çocuklara yakın kişiler olması da bir başka ilginç özellik olarak göze çarpıyor. Akraba, komşu veya öğretmen gibi yakın çevreye mensup kişiler olması çocukların karşı karşıya olduğu riski bir kez daha gözler önüne seriyor. Çocuğun bu sayede bildiği kişiye karşı şüphe duymadan yaklaşması ve ölüme varan sonuçlar görülüyor.
Yapılan sosyal araştırmalar ve kişilerin nörolojik incelemeleri sonucunda da düşük sosyo-ekonomik düzey, düşük zeka ve normal insanlardan farklı düzeyde seyreden beyin fonksiyonları bu kişilerde çoğunlukla görülen özellikler olarak saptanmıştır.
İnternetin Pedofili Üzerindeki Etkisi Nedir?
Eskiden sadece yakın çevresinden gelebilecek tehditlere açık olan çocuklar için artık risk faktörleri artmış durumda. İnternetin hayatımıza girişiyle birlikte yakın veya uzak fark etmez her türden insanlar irtibat halinde olmaları mümkün olduğu için çocukların internet konusunda sınırlandırılması ve bu konuda korunmaya daha fazla muhtaç olduklarının unutulmaması gerekir. İnternet üzerinde yalan söyleme oranı da oldukça yüksek olduğundan çocukların bu platform üzerinden kandırılması oldukça kolaydır. Bu noktada ailelere büyük bir sorumluluk düşmektedir.
Peki Pedofilinin Tedavisi Mümkün Müdür?
Bunca korku ve endişe sonucunda akla gelen ilk soru elbette ki tedavi konusunda ne gibi bir yol izlenebilir sorusu oluyor. Öncelikle kişiler bu durumu kabullenip yardım isteme gibi bir girişimde bulunmadıkları için bu kişilerin toplum içindeki yüzdeliği ve tedavi edilme oranları hakkında somut bilgilere oluşmak zorlaşıyor. Bunun yanı sıra tedavi noktasında da bazı sıkıntılar olduğunu söylemek gerekir. Yapılan tedaviler sonucunda çocuğa karşı duyulan hislerde bir değişiklik olmadığı saptandığı için çalışmalar kişilerin bu eylemleri yapma oranını azaltma üzerine yoğunlaşmıştır.
Bütün bu bilgiler gösteriyor ki aslında oldukça ciddi bir konu ensemizde ve bunu sadece televizyonda bir haber olarak verildiğinde önemsiyoruz. Hepimiz o an anlatılanlar karşısında endişeye kapılıyor ve sevdiklerimiz yanımızda olduğu için mutlu oluyoruz. Peki ya yarın? Olayın etkisi geçtiğinde de çocuklarımızı korumak güdüsünü harekete geçirebilecek miyiz?
Lütfen her şeyden önce bir birey olarak sorumlusu olduğumuz kişilere karşı ne gibi tedbirler aldığımızı ve onları koruma işini ne kadar ciddiye aldığımızı gözden geçirelim.
Unutmayın, duyarlılık bu noktada çok önemli sayın okurlar..
Psiket..

4 yorum:

  1. Bu terim bize yabancı değil sadece isim değişikliğiyle geldi diyebilirim, Sübyancılık dediğimiz olayın ta kendisidir. Bu şekilde ülkemizde cezaevlerinde bir çok kişi var ve ciddi yaptırımlar söz konusu değil. kimyasal hadım vs boş o kişi sokakta olacak mı ? olacak işte o en büyük yara olacaktır.

    Biz bunun önüne geçebiliyor muyuz? geçemiyor muyuz ?

    Bırakın çoluğu cocuqu genç yaşlı demeden gözünü karartanlar var üstelik toplumuzun bakış açısı nedeniyle bunu izah edemeyen nice kişiler vardır hadi izah etti ya serbest kalırsa ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında en büyük sorun düzeltme noktasında kesin bir tedavi yönteminin olmaması. Dolayısıyla ne tedavi var ne de belirli bir cezası, yasalardaki boşluklardan faydalanmaları ve malesef aramızda dolaşmaları olası hale geliyor. Biz önemli meseleleri göz ardı etme gibi kötü bir huya sahibiz. Ciddi adımların atılmasını sadece “bekliyoruz”. Umarım bir gün çözüm bulunur diyerek..

      Sil
  2. Şimdi buradan bir daha analiz edecek olsam 'bekliyoruz' ve 'umarım' gibi terimleri geçirdiysek bu cümleler arasında ağlanacak bir haldeyiz velhasıl kendi namusumuzu koruyamıyacak bir haldeyiz derim. Allah başa vermesin ve öyle kişilerle karşılaştırmasın diye duamı ediyorum eğer böyle bir şekilde cezalandırılmarsa yaşamanın o kişiler için manası kalmayacağını düşünüyorum çünkü bu resmen savaşlarda kullanılan silah gibi ha vurdun ha bu işte aynı. İnsanların o zaman aynı şekilde karşılık vermesinde yıllarca ceza vermeyip görmezden gelsek desem buda bir boşluk yaratacak... Ne yapalım ben satalım gidelim derim buralarıda sadece burada mı var ... ( Yorumunuz için teşekkür ederim bu yazı ve diğer yazılar için )

    YanıtlaSil

NORMALLEŞME PSİKOLOJİSİ

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de görülmeye başlanan Covid-19 nam-ı diğer Koronavirüs artık adının anıldığı yerde hüznü çağrıştırmakta...